4 Ekim 2011 Salı

eskidendi çok eskiden

                      Buz gibi hava ellerimi avuşturarak giriyorum büroya bir bardak sıcak çayımı alıp oturmuşken ve bugün günaydın diyerek uyanmışken güne,radyomda sezen aksu çalıyor 'eskidendi çok eskiden'geçmişe bakıp bi selam veriyorum.16 yaşlarım geliyor aklıma ve tabii 16yaşın vazgeçilmez hikayesi sevgili eşim ve benim hikayem .........
                               Tanıştığımızda o 20 ben 16 yaşındaydım sezen aksununda dediği gibi 'hani herkez arkadaş hani oyunlar sürerken hani çerçeveler boş hani kör kütük sarhoş gençliğimiz,hani şarkılar bizi bukadar incitmezken 'işte tam o zamanlardı.sanki onunla çokk eskiden beri tanışıyoduk.yakınımdı sanki,sanki ağlamıştım daha öncede omuzunda alıp beni çekmişti yanına.16 yaşlarda aşık olmak bugünkü kadar zor değil,bi kumral saç,uzun bir boy yeterli seni seviyorum demene.ogünkü heyecanı bidaha hiçbi zaman hissedemiyosun.hep birbirimizin yanında olalım isterdik gülerdik saatlerce nedensiz.yağmurun yağması,güneşin doğması yeterliydi sımsıkı sarılmamıza.yerli yersiz seni seviyorum derdik birbirimize seni seviyorum üstelik nedensiz beklentisiz seni seviyorum sen olduğun için olmanı istediğim gibi değil sadece sen olduğun için.yüreğimi ısıttığın için.hani küçüksündür koşarken yere düşmüş dizin kanamıştır hani biri gelip canın acıyomu diye sormasıyla dökülürya gözünden yaş tıpkı onun gibiydi eşimle karşılaşmam.ben düşmüştüm dizim kanıyordu canın acıyomu diye sormuştu sanki.ve bigün aniden yağan yagmur gibiydi ona aşık olmam hani beklenmedik anda başlar gök gürlemeye şaşırırsın hayallah napıcam şimdi üstüme bişide almamıştım dedirten bi aşktı benimki.şaşırsamda neyapacağımı bilemesemde yağmurun ardından güneş doğuyordu üstümüze hergün.ve takvimler soğuk bir ocak ayını göstersede o yıl ocak ayı baharım olmuştu benim.böylesine güzel gecerken günler.askere gitme vakti gelmişti.sevdiklerinden hiç ayrı kalmamış ve özlemenin bu nedenli ağır bi yük olduğunu bilmeden ben 2001'in haziran ayında uğurlamıştım onu uzun ve zor geçecek günlere.onsuz tam 2yaz geçecekti 2kocaman mevsim.ozamanlar radyolarda candan erçetin çalardı sık sık 'kahramanım'hep onu dinlerdim mektuplar yazardım  defalarca silip yeniden yeniden hiçbir cümle anlatamazdı ki özlemimi.o yaz öğrendim özlemin sevdiğinden ayrı kalmanın nedemek olduğunu.güzel bir günün tam ortasından şimdi neyapıyordur demek meğer çok acıtıyormuş insanın yüreğini.ayrılıkta bitti mevsimlerde geçti.şimdi evliyiz birbirimizin yol arkadaşıyız eskiden kalp çarpıntısıyla kavuşan ellerimiz şimdilerde düşmeyelim diye kavuşuyor.eskiden üşündüğünde sımsıkı sarılmalarımızın yerini üstüne hırka getireyim olsada ben en güzel günlerimi geçirdim onunla.birbirimizi sevmekten hiç vazgeçmedik iyiki tanıdım seni benim canım eşim,yol arkadaşım gençlik yıllarımın mucizeler yaratan kahramanı seni seviyorum seni sen olduğun için üstelik çok seviyorum.türkü olmuşsun sevda olmuşsun yarınlarıma sen benim günün aydın akşamın iyi olsun diyenimsin

4 yorum:

  1. şanslı kul :) bu cümle çok az insanın duydugu bir cümledir sende o az insanlardansın kıymetini bil aşk dolu bir yaşam bitmesin istenir bu güzel hikayede hiç bitmesin

    YanıtlaSil
  2. zaman içinde aşkın yerini başka şeyler alıyor hoş aşkın yerini doldurmak imkansız aşksız geçmesin ömrümüz yeter

    YanıtlaSil
  3. çok güzel bir hikaye, mutluluğunuz daim yuvanız hep huzurlu olsun :))

    YanıtlaSil
  4. teşekkür ederim umarım herkezin mutlu ve huzurlu olur. aşkla tutulan elin sevgiyle oturulan sofranın yerini tutan hiçbişi yok çünkü.

    YanıtlaSil